Nusaybin Selman-i Pak Derneği (Nus Pek-der) tarafından organize edilen ve Mitanni Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Edebiyat Fakültesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Abdurrahman Adak konuşmacı olarak katıldı.
Kürt Edebiyatında Edebi Dönemler yanı sıra Kürt Edebiyatı tarihçesi hakkında da bilgi veren Adak, Kürt Edebiyatının da Türk Edebiyatı gibi İslamiyet öncesi, İslamiyet dönemi ve Modern Edebiyat olarak üç bölüm şeklinde kabul edildiğini söyledi.
Kürt edebiyatı tarihinin İslamiyet öncesi bölümüyle ilgili çok açık şekilde ellerinde bir verinin bulunmadığını belirten Adak, şöyle konuştu:
“Edebi ürünler, insanların deri üzerine yazdıkları bir takım yazılar veya sözlü olarak bize ulaşmıştır. İslamiyet’ten önce Kürtler edebiyat tarihinden ne yapmışlar tam bilmiyoruz. İslam’dan önce Kürtler’e ait bir alfabe ve bir kavim var. Bu kavim tarafından bu alfabeyle 30 eser yazmışlar. Ancak bu eserler bugüne ulaşmamıştır. Bu 30 eserin kaynaklarda yer alması bile bizim için çok önemli. Bazı eserler de Kürtçe olduğu ispatlanamamıştır. Bunlardan biri de Avesta’dır. İran, Türk veya güçlü devlet geleneği olan dillerde de bu sorun yaşanıyor. Bilinen bir gerçek var. O da sözlü edebiyatla bu dillerin bize ulaştığıdır.”
Adak, bugün Kürtçe’de kullanılan birçok sözcüğün temelinin İslamiyet öncesi Kürtçede de kullandığını öğrendiklerini, araştırmacı ve dil bilimciler için önemli olanın yazılı kaynaklar olduğunu belirtti.
Kürt edebiyatında İslamiyet’ten sonra ise edebi eserlerin yazıldığını gördüklerini ifade eden Adak: “Edebi bir eser nasıl ortaya çıkıyor? Eğitimle ortaya çıkıyor. Kürt tarihinde, Kürt edebiyatı var diyorsak o zaman Kürtçe dil eğitimi ve kurumları da olması gerekir. 11.y.y. sonra bu eserlerin varlığını görüyoruz. 15. y.y. sonrası Kürt edebiyatı çok daha gür bir şekilde her yere ulaşmış ve bugüne kadar devam ediyor. Yavuz Sultan Selim ve İdrisi Bitlisi döneminde Osmanlı ve Kürtler arasında başlayan sıcak ilişkilerle bu daha da güçlü bir şekilde artmıştır. Kürt edebiyatı yaşadığımız yerde değil İran Kürdistan’ında Baba Tahiri Üryan döneminde başlamıştır. Kürtçe ve Soran Kürtçesi ise Süleymaniye’de 19.yy. Bâbân Beyliği döneminde başlamıştır.” diye konuştu.
Dinleyicilerin sorularını cevaplandıran Adak, konferanstan sonra kitaplarını imzaladı.