Bes Mardin Şube Başkanı Mustafa Benli’nin yapmış olduğu basın açıklamasında ayrıca hükümetin hak mücadelesi yürütenlere, sendikalara, kadınlara, Alevilere, Kürtlere ve tüm ötekilere yönelik her geçen gün artan baskıcı ve otoriter tutumunun net bir biçimde görüldüğünü söyledi.
Benli açıklamasına şöyle devam etti “AKP Hükümetinin 12 yıllık iktidarı sürecinde demokratikleşme adına attığı tüm adımların göstermelik olduğu ortadadır. 12 Eylül askeri darbesinin yarattığı kurumların, yasakların ve anti demokratik uygulamaların halen devam ettiği bir süreçte, insanca yaşam, eşitlik, özgürlük ve barış taleplerimiz faşizan yöntemlerle bastırılmaya çalışılmaktadır. Hak mücadelesi yürütenlere, sendikalara, kadınlara, Alevilere, Kürtlere ve tüm ötekilere yönelik her geçen gün artan baskıcı ve otoriter tutumu artık net bir biçimde görülmektedir. AKP Hükümetinin özgürlük ve demokrasi derdi ancak bunu talep eden toplum kesimlerinin ısrarı ve gücü kadardır. Bir yandan toplumsal yaşamda halkı, emekçileri sefalete, her türlü ahlaki ve siyasi yozlaşmaya mahkûm eden AKP, kamusal yaşamı da zapturapt altına almak istemektedir
KESK”e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES) olarak “Kurulduğumuz günden bugüne kadar her türlü statükoya karşı çıkan sendikamız, bugün de AKP’nin getirdiği yeni dayatma, tek tipleştirme çabalarına ve statükoya karşı direnmeye devam edecek iradeye sahiptir. Kamu hizmeti veren emekçilerin kılık ve kıyafeti, kamudan hizmet almaya gelen yurttaşlarda eşitsizlik algısı yaratmayacak şekilde olmalıdır. Bu çerçevede sendikamız, 17.10.2014 tarihi itibariyle başlattığı işyerlerine serbest kıyafetle gitme kararı almıştır. Alınan bu kararı gerek basın aracılığıyla ve gerekse işkolumuza bağlı tüm işyerleri gezilerek üyelerimize duyurduk. Hiçbir işyerinde sendikal kararı uygulayan üyelerimizle ilgili sorun yaşanmazken Mardin Defterdarlığı Vergi dairesi müdürlüğü, sendikal kararı uygulayan 3 arkadaşımız hakkında disiplin soruşturması başlatmıştır. Bu soruşturmalar eylem kırıcılıktır, mobbingdir, sendikal faaliyetlerin engellenmesidir! Buna hiçbir idarecinin hakkı yoktur. Bu suçtur! Bu suçu işleyenler hakkında sendikamız gerekli işlemleri başlatacaktır. Sendikalar, demokratik toplumun olmazsa olmaz koşulu olan sivil toplum örgütleri olup, aynı zamanda muhalefet ve baskı unsurudur. Sendikalar eylemde bulunma yetkilerini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinden ve onunla bağlantılı İLO sözleşmelerinden almaktadırlar. Dolayısıyla sendikalara eylem hakkı veren yasalar ve bu konuyla da ilgili, çalışanlar lehine bir çok Danıştay ve AİHM kararı varken bu eyleme katılanları soruşturmak veya cezalandırmak, hukuk tanımamaktır, sendikal hakkın ihlali, psikolojik baskı ve eylem kırıcılığıdır! Yöneticilerin baskı yapmaları, Mobbing uygulamaları, sendikal faaliyetleri engellemeye ve eylem kırıcılığına yönelik tutum ve davranış içerisinde olmaları yasal olarak suçtur. Üyelerimiz hakkında açılan bu soruşturmalar derhal geri çekilmelidir. Çekilmediği ve üyelerimize herhangi bir ceza verilmesi durumunda bu cezayı verenler hakkında sendikamızca Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince işlem başlatılacaktır.
Siz; en demokratik örgütlenme hakkını kullanan üyelerimizle uğraşacağınıza 5 aydır onarılmayan Kızıltepe maliye binası onarılarak mükelleflerin ve çalışanların yaşadığı eziyete son verilebilinir. Ayrıca, tüm maliye emekçilerinin talepleri olan; Gelir – Gider gibi suni ayrımlara karşı maliye hizmetleri sınıfı oluşturularak tüm maliye emekçilerinin özlük haklarından görev tanımlarına kadar günümüz gerçekliğine uygun yeniden bir düzenleme yapılmasını, Maliye Emekçileri son on yılda suni ayrımlara tabi tutularak ayrıştırılmıştır. Bu ayrıştırmalarının ve ötekileştirmelerin ortadan kaldırmasının adımı olarak öncelikle aynı işi yapan maliye emekçileri arasındaki ücret adaletsizliği ortadan kaldırılmasını,
Ek ödemelerin emekli aylığına esas kazanca dâhil edilmemiş olması, emekliliği hak ettiği halde binlerce maliye emekçisinin emekli olmasının önünde en büyük engeldir. Ek ödemelerin emekli aylığına dâhil edilmesine dönük çalışmaların bir an önce başlatılmasını,
Kadro ve unvanlar arasındaki merkez-taşra ayrımına son verilerek maliye emekçilerinden makam ve görev tazminatı almayanların tamamına 3600’den başlayan ek gösterge verilmesini, maliye emekçilerinin kadrolarına göre iş tanımlarının biran önce yapılmasını,
Kaldırılan fazla mesailerle ilgili gelir kayıplarının karşılanmasını,
Maliye emekçilerinin bir bütününü kapsayan uzmanlık sınavının bir an önce açılmasını, açılacak sınavların belli periyotlarda tekrarlanmasını, gelir ve gider birimlerinin sınav yönetmeliklerinin ortaklaştırılmasını, görevde yükselme sınavlarında mülakat uygulamasından vazgeçilmesini,
Yardımcı hizmetler kadrosunda çalışan maliye emekçileri ile ilgili düzenli olarak görevde yükselme sınavının açılmasını,
Maliye emekçilerinin ulaşım sorununun çözümü için servisi olmayan yerlerde servis uygulaması başlatılmasını, ihtiyaç duyulan yerlerde kreş açılmasını, ücretsiz ve kaliteli yemek hizmetinin sağlanmasını,
Hizmet binalarımızın fiziki koşullarının (özellikle engelli çalışanlar ve mükellefler açısından) düzeltilmesini,
Güvenlik, teknik personel ve şoför kadrolarında çalışanlar fazla mesai yaptıkları halde karşılığında ücret alamadıkları gibi izinlerini kullanmakta da pratikte ciddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bu sıkıntıların aşılması için gereğinin yapılmasını, talep ediyoruz.
Taleplerimiz karşılanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.”