“And olsun ki, size şerefiniz ve öğüt veren bir Kitap indirdik; akletmiyor musunuz?” Enbiya/10
Sabahlara ulaştıran, akşamları üzerimize örtü eyleyen, bizleri iman ile şereflendiren Allah’a hamd, Resulüne selat, siz değerli kardeşlerime selam olsun…
“Her nerde olursanız sizinle beraberim” diyen bir Allah’ ın(c.c) dinine mensup olmak sorumluluk gerektiriyor. Aldığımız her nefes, attığımız her adım onun izniyledir. Hayatı anlamlandıran imandır. İmansız bir hayatın hayat olduğunu nasıl iddia edebiliriz ki? Her türlü ahlaksızlığın, hak tanımamazlığın cirit attığı bir hayat…
Başkasının hayatına/hakkına kast etmenin meşru olduğu, kimsenin emniyetinin olmadığı bir toplumda “insan” olabilmenin ne kadar mümkün olduğunu kim söyleyecek? Böyle bir hayatın son bulup yepyeni bir hayatın değer kazanması Kur’an-ı Kerimin öğretileriyle mümkündür. Kuralları biz koymuyoruz. Bu hayatın sahibi olanın tasarrufunda olan bir şey. Allah (c.c) emretmiş o kadar. Bizlerin yapması gereken tereddütsüz kabul edip (iman etmek) uygulamaktır.
Kur’an; çağlara yetecek içeriğe sahip ilahi kanunların bütünüdür. Onu ne değiştirebilecek bir güç nede bir sistem var. Allah (c.c) mutlaka barınacağı bir yürek var eder. Bu yürek neden bizlerin olmasın?
Ya Kur’an’ı tanımayı nasip etmeseydi Allah(c.c) ne olurdu kim bilir? Çok mu işimiz var da Kur’an’a zaman ayıramıyoruz? Hangi işi Kur’an’sız yapabiliriz ki? Besmelenin olmadığı bir işin sonucuna katlanabilir miyiz? Başaramadıklarımız Kur’an’sız olduklarından olmasın…
Bizleri biz yapan Kur’an’dır. Onsuz hiçbir anlama gelmiyoruz. Sıfırız yani. Belki de eksi. Bizleri eşrefi mahlukat kılan irademizin vahye ayarlanmış olmasıdır. Vahiy olmadan bizler hakikati bulamazdık. İnsanlık herşeyini Kur’an’a borçlu. Tabi nasiplenebilene.
Hayatımızın her anına Kur’an-ı Kerim’i hakim kılmamız lazım ki sürekli güvende olalım. Bizler Kur’an-ı Kerim’e sahiplendikçe Allah (c.c) da bizleri sahiplenecektir.
“Şüphesiz bu Kur’an, sana ve kavmine bir öğüt ve bir şereftir, ondan hesaba çekileceksiniz.” Zuhruf/44
Hayatı idame edelim diye bizlere yol gösteren, bizleri hemcinslerimiz hem diğer varlıklardan farklı kılan Allah’a(c.c) ne kadar teşekkür (hamd) etsek azdır. Gerektiği kadar hamd edebilirmiyiz orası da ayrı bir mesele… Bizlerin mutlu bir hayat, ahiretimizi kazanmamız için de yol gösterici olarak hem vahiy hem de bu vahyi pratik edecek peygamberler gönderen, bizleri seven Allah’ı (c.c) sürekli hatırımızda tutmamız lazım. Müslüman olmak ayrıcalıklı olmaktır. Bu ayrıcalığın kıymetini bildiğimiz sürece dik duruşumuz olacak. Hiçbir dünya menfaati karşısında boyun eğmeyecek kişiliğimizden ödün vermeyeceğiz.
Hayatımızın anlamı ancak Allah’ın(c.c) bizlere“şeref”olarak gönderdiği Kur’an-ı Kerimi yaşamakla mümkün görünmekte. İçinde yazılı herşeyden hesaba çekileceğimizin altı çizilmekte…yaptıklarımız, yapmadıklarımız, ertelediklerimiz…. Allah’ım! hesabını kolay verebilenlerden eyle bizi…
Selam ve dua ile….