
İnsanlar hayata hangi gözle bakarlarsa, hayat da insanlara o gözle görünür. Güzel olan insanlar, hayatın çirkin yanlarından önce, güzel yanlarını görürler. İnsan olmak, hayattan sorumlu olmaktır. İnsanlara yüklendikleri sorumlulukları vurgulamada, en çok yararlanılan yazı türü denemedir. Deneme düşünmektir, düşünme yaşamaktır. Denemede düşünce ete kemiğe bürünür. Deneme düşünceyle hayat arasındaki dostluğun güvencesidir.
İnsanlığın karşı karşıya olduğu sorunlar, üzerinde düşünmeyi sevenler, her alanda deneme yazmanın incelikleri, üzerine düşünmek zorundadırlar. Edebiyatçılar, bilim adamları ve felsefeciler arasında kendisine sağlam bir yer bulmasa da, Nermi Uygur’un vurguladığı gibi, yine de herkesin sevgilisi denemecidir. Şiir tadında, hayatı yaşanabilir kılan, denemeden kimse usanmaz. Deneme hem düşüncenin, hem de eylemin en yalın anlatımıdır.
Denemede hayatın bütününü görme kaygısı deneme yazarını, bir alanın uzmanı olan, bilim adamından ayırır. O büyük resmi görmeye odaklandığı için, düşüncelerini bilimsel yöntemlerle güçlendirme derdine düşmez. Deneme yazarı, bir bilim insanı gibi, her yazdığına bir kaynak gösterme zorunluluğu duymaz. Ancak bu gerçek, deneme yazarının yazmadaki esnekliği, özgürlüğü, düşüncelerini ortaya koymada, hiçbir sorumluluk taşımadığı anlamına gelmez.
Başarılı deneme yazarı, değişik bilim dallarının verilerinden yararlanarak, hayattaki dalgalanmaları sağlıklı ve tutarlı olarak yazıya dökmesini bilendir. Hayatın yaşanabilirliğini, kolaylaştırmada, bilim ve sanatın el ele vermesi gerekir. Deneme yazarı, düşünce ve eylem dünyasında, bilimle sanatı, uyum ve denge içinde tutan yazardır. Bu yüzden bilim ve sanatın öncüleri, çoğu zaman birer deneme ustasıdırlar. Deneme düşüncenin sergilendiği gizemli bir edebiyat türüdür.
İnsanlığın düşünce ve eylem dünyası, denemecilerle birlikte, bilimin ve sanatın öncüleriyle, yeni boyutlar kazanmıştır. Bunun için Türk edebiyatının önde gelenleri, başta Mehmet Akif, Yahya Kemal, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Peyami Safa, Ahmet Haşim, Ahmet Hamdi Tanpınar olmak üzere, çoğunluğu gazetelerde deneme tarzında, köşe yazıları yazmışlardır. Aslında büyük şairlerin şiirlerindeki, seçme mısralar yazılmayı ve yorumlanmayı, bekleyeni birer gizli denemedir.
Bütün ülkelerde deneme yazarları kadar, bilimin ve sanatın öncüleri de düşüncelerini, genellikle gazetelerdeki köşelerde yazıya dökmektedirler. Gazeteler ve televizyonlar, düşüncelerin eylemlere, eylemlerin de, düşüncelere dönüştürüldüğü, en büyük ve en etkili tartışma alanlarıdır. Anadolu insanının kültüründe, söz yazıdan önce gelir. Anadolu’da konuşulmayanlar yazılmazlar, yazılanlar konuşulurlar. Kırk sayfayı bir sayfada anlatan deneme, konuşulanları yazıyla, ölümsüzleştirme sanatıdır.