Bu soruya herkes farklı cevaplar verebilir ki hep öyle olur. Deneyin. Etrafınızdaki insanlara sorun bu soruyu. Bakın kaç çeşit cevap alacaksınız. Neden böyle hiç düşündük mü? Hadi biraz düşünelim ama Kuran’ın ışığı altında.
Evvela şunu iyice bilelim ki sadece takva sahipleri cennete girer. Ayetler çok. Birkaç tanesini okuyalım.
3 / AL-İ İMRAN – 15
De ki: “Size bundan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takva sahibi olanlar için, Rabb’lerinin katında, içinde devamlı kalacakları, altından nehirler akan cennetler, temiz eşler ve Allah’ın rızası vardır.” Allah kullarını en iyi görendir.
3 / AL-İ İMRAN – 133
Ve, Rabbinizden olan mağfirete ve genişliği yerler ve gökler kadar olan, muttekîler için hazırlanmış olan cennete koşun!
50 / KAF – 31
Ve cennet, takva sahipleri için uzak olmayarak yaklaştırıldı.
10 / YUNUS – 63
Onlar, âmenûdurlar (ölmeden evvel Allah’a ulaşmayı dileyenlerdir) ve takva sahibi olmuşlardır.
10 / YUNUS – 64
Onlara, dünya hayatında ve ahirette müjdeler (mutluluklar) vardır. Allah’ın sözü değişmez. İşte O, fevz-ül azîmdir.
O halde sorulması gereken başka bir soru: Nasıl takva sahibi olunur?
Cevap yine Kur’an’dan.
30 / RUM – 31
Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.
Kim Allah’a yönelirse takva sahibi olur. Allah’a yakınlaştıkça takva seviyesi artacaktır. Yönelen kişi dalaletten kurtulur.
13 / RAD – 27
… kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
… De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
Dalaletten kurtulan hidayete adım atar. Rum-31’e göre yönelen takva sahibi oluyor, Rad-27’ye göre ise yönelen dalaletten kurtuluyor. Şimdi ise başka bir soruya geçelim; yönelmek ne demektir?
Lügat manası: 1.Yüzünü çevirmek, dönmek. 2. Bir yöne doğru gitmeye ya da akmaya koyulmak
Allah’a yönelmek, Allah’ın zatına ulaşmayı dilemek, O’na varmayı istemektir. Bu ulaşma insan ruhunun ulaşmasıdır. Kim Allah’a ruhunu ulaştırmayı dilerse (dünya hayatını yaşarken) o kişi Allah’a yönelmiştir. Yöneldiği için takvaya girmiştir (Rum-31). Allah’tan yardım alamaya başlayacaktır. Bu yardım nedeniyle Allah’ın emir ve yasaklarını yerine getirmesi zor olmayacaktır. Çünkü Allah o kişiye ibadet sevgisi ve zevkini verecektir.
Ruhun bir emanet olduğunu (Ahzab-72) ve bu emanetin mutlaka sahibi olan Allah’a teslim edilmesi gerektiğini (Nisa-58) hiç unutmayalım. Ya biz teslim eder Allah’ın bir dostu (veli) oluruz ya da ölümle birlikte görevli melekler bizden alır ve sahibi olan Allah’a teslim ederler. Sonuç değişmiyor. Ruh mutlaka Allah’a iade ediliyor. Biz hayattayken Allah’a ulaştırırsak ermiş bir veli oluruz. Ölümle melekler ulaştırırsa emanete riayet etmemiş oluruz. Karar sizin.
33 / AHZAB – 72
uhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.
4 / NİSA – 58
Muhakkak ki Allah, emanetleri sahibine teslim etmenizi ve insanlar arasında hakemlik yaptığınız zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Muhakkak ki Allah, onunla size ne güzel öğüt veriyor. Ve muhakkak ki Allah, iyi işiten ve en iyi görendir.
Kendinize bir iyilik yapın ve ALLAH’A ULAŞMAYI DİLEYİN. Çok şeyler kazanacaksınız.
Allah ile kalın, mutlu kalın.