
Sevgili okurlarım.
Hatırlanacağı üzere geçen hafta ‘ölüm, acı bir gerçektir’ başlıklı/konulu bir yazı yazmıştım. Bu haftaki yazımı ise, geçen hafta hakkın rahmetine kavuşan değerli dostumuz/arkadaşımız Mardin Meteoroloji Müdürü Zeki Teken’in vefatına dair birkaç cümle ile anmak üzere ayırdım.
Hepimizin malumudur ki, ölüm haktır, gerçektir, kaçınılmazdır, bir o kadar da acıdır. Yüce kitabımızın da açıkça ifade ettiği gibi, ‘her nefis ölümü tadacaktır.’ İlahi kanun/sünnetullah gereği Zeki Teken dostumuz geçen hafta perşembe günü Batman’da babasının taziyesinde iken rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı ve birkaç saat içinde hayatını kaybetti. Değerli dostumuzun ani ölümü yakınları ve sevenlerini çok etkilemiştir.
Acı olan şu ki, rahmetli bir hafta içerisinde önce kayınbabası, 2-3 gün sonra çok sevdiği babasını kaybetti. Sonra da kendisi hakkın rahmetine kavuştu. Türklerin deyimiyle “ruhu şad olsun, mekânı cennet olsun inşallah”
Zeki bey ile en az çeyrek asırdır ailece tanışıyoruz. Uzun bir zamandır ara sıra bir araya gelir kendisi ile sohbet eder, dünya ve ahiret meselelerini mütalaa ederdik. Bildiğim kadarıyla rahmetli çok kitap okur, zaman zaman bizlere de alıntılar yapardı. Nükte yapmayı çok severdi. Özellikle yerel lehçe ile fıkra anlatımı dinlenmeye değerdi. Zaman zaman birbirimize takılır, seviyeli latifeler yapardık…
Merhumun ansızın ölümüne tabiidir ki en çok ailesi etkilenmiş, yakınlarını ve sevenlerini yasa boğmuştur. Mardin’de ve aynı çevrede doğup büyüdüğü samimi dostları Mehmet Akın, Selim Öncü ve Necat Kaya’yı Zeki beyin ölümünden en çok etkilenen ve üzülenler arasında saymak mümkün. Bu arkadaşlar kadar olmasa dahi benimle de ilişkisi iyiydi. Ben kendisinden razı idi, Rabbim de ondan razı olsun inşallah.
Ardı ardına gelen ölümler Zeki beyi çok etkiledi. Zaten çok sevdiği oğlu Ömer’in genç yaşta ani ölümünün şokunu daha üzerinden atamamıştı. Pek belli etmiyordu ama Ömer’ini de unutamamıştı. Sık sık Kamor’daki mezarını ziyaret eder, kabri başında Kur’an okur, hasret giderir, teselli bulurdu. Rabbim evlat acısını kimseye yaşatmasın, çok zor bir durum. Özellikle rahmetlinin eşi Esma hanıma ve rahmetli Zeki’nin çok saygı duyduğu abisi Emin beye sabırlar diliyorum. Hani eskilerin deyimi ile ‘ateş düştüğü yeri yakar.’
Değerli okurlarım, yukarıda da belirttiğim gibi rahmetli ile uzun bir zaman birlikteliğimiz, tatlı anılarımız oldu. Bu zaman içerisinde kimseye haksızlık ettiğini, kalbini kırdığını görmedik, kötü davranışlarına tanık olmadık. Ailesini, yakınlarını, arkadaşlarını, birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarını sever ve her zaman saygı duyardı. Kimseyi incitmez, yardımcı olmaya, dertleri ile ilgilenmeyi görev bilirdi…
Bu yazımla ‘söz uçar yazı kalır’ misali, az da olsa rahmetliyi hayırla anmaya çalıştım.
Ben tekrar kederli ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve mesai arkadaşlarına sabırlar dilerim.
Mekânı cennet olsun.
Bir başka yazıda buluşuncaya dek hoşça kalın, sağlıkla kalın kıymetli okurlarım.