
Ey insan hiç kendini güçsüz hissettin mi?
Ya da çaresiz ve desteksiz?
Bir şeyler yolunda gitmediğinde ya da yetmediğini/yetemediğini düşündüğünde öyle bir durumda ne yaparsın?
Pes mi edersin yoksa olduğu kadarıyla mı yetinirsin? Elimden gelen bu deyip o işe nokta mı koyarsın?
Peki kapasitenin artmasını istemez misin? Gücünün tükendiğini ya da yetmediğini hissettiğinde birilerinin sana destek olmasını gücüne güç katmasını istemez misin? O halde neden bunun için Rabbinin desteğini istemiyorsun. Yoksa Rabbimizin ayetiyle verdiği bu müjdeyi bilmiyor musun?
Gökleri ve yeri yoktan var eden; melekleri, ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’a hamd olsun. O, yaratmada (dilediği kadar) artırır: (Kimine daha fazla kanat verir, kiminin bünyesini daha sağlam, daha büyük, kimini daha güzel yapar). Şüphesiz Allâh, her şeyi yapabilendir. (Fâtır 1)
O yaratmada (dilediği kadar) artırır. İşte bu cümle var ya: insanın hayatını yeniden gözden geçirmesini sağlamalı ve dönüm noktası olmalıdır. Ama bununla da kalmaz insan Rabbinin bu güzel haberini duymuşsa ve bunu değerlendirmişse…
Nasıl mı değerlendirecek…
Fiili ve kavli duasını yaparak…
Bir işe niyetlendiniz bunun için bir hafta ya da bir ay çaba sarf ettiniz ama olmadı yapamadınız ve güçsüz düştünüz zihnen ve bedenen de yoruldunuz sakın pes etmeyin. Rabbinizden kapasite artırımı isteyin ve bilin ki Rabbiniz kapasitenizi artıracaktır.
Nasıl ki insan acı çektiği bir anda kapasitesinin kat kat üstünde ağırlığı kaldırabiliyorsa ya da bir anne normalde 1 geceyi dahi uykusuz geçiremezken bebeği hastayken günlerce uykusuz kalabiliyorsa işte hepsinin kaynağı tek.
Rabbimiz buyuruyor ki Ey kulum sen iste kapasiteni artırayım. Hani bilgisayarların kapasitesini yükseltmek için RAM eklenir işte onun gibi düşünün (teşbihte hata olmaz). Rabbimizin bize müjdesini verdiği kapasite artırımı bununla kıyaslanamayacak kadar muhteşemdir. Yeter ki insan bunun farkına varsın ve Rabbinden istesin.
Hemen ardından gelen ayete bakalım. Bir ayet daha; Allah, insanlar için rahmetinden neyi açarsa artık onu tutacak biri olamaz. Her neyi tutarsa da artık O’ndan sonra onu gönderecek de yoktur. Ve O, Mutlak Üstün Olan’dır, En İyi Hüküm Veren’dir. (Fatır 2)
Rabbimizin hitabına bakar mısınız?
Nasıl olur da Rabbimizin bize sunduğu bunca lütuf ve kereme karşı bihaber yaşarız. Bu ayet-i kerimeyi öğrendikten sonra insanın kendine çeki düzen vermesi gerekmez mi?. Artık benim gücüm yok, yapamıyorum, edemiyorum, anlamıyorum gibi sözler kullanıldığında kendime de karşımdakine de bu ilâhi müjdeyi hatırlatıyorum. Ama benim gücüm yok diyene; O zaman Rabbine dua et ve güç iste. Ama ben yapamıyorum diyene; O zaman Rabbine dua et ve destek iste. Ama ben anlamıyorum diyene; O zaman Rabbine dua et ve bunu idrak edecek bir akıl ve feraset iste. Gör bak o zaman nasıl bir değişim olacak. Kul yeter ki bunun bilincinde olsun ve istesin.
Bir muhteşem ayet daha; Rabbimiz buyuruyor ki; Eğer kullarım sana Benim hakkımda sorular sorarsa -(bilsinler ki) Ben çok yakınım; dua edenin yakarışlarına her zaman karşılık veririm; öyleyse onlar da Bana karşılık versinler ve Bana inansınlar ki doğru yolu bulabilsinler.
Rabbimiz hayal bile edemediğimiz güzellikleri dileyince dileyene verendir. Yeter ki kul bunun farkında olsun ve bunun için çaba sarf etsin.
Dolayısıyla Rabbimizin bize sunduğu bunca lütuf ve keremi elimizin tersiyle itmeyelim.
Rabbimizden isteyelim bu hayatı daha bereketli yaşamak için, çevremize faydalı olmak için, insanların yüreklerinde güzel izler bırakmak için, niyet edelim Rabbimizin bizden beklediği güzel eylemleri yapmaya, ardından yine niyet edelim gücümüz bir eylemi mi gerçekleştirmeye yetiyor biz Rabbimizden kapasitemizi artırmasını dileyelim. Bir yerine beş yapalım. Şunu da unutmayalım; kul, kul kadar ister, Allah ise Allah kadar verir. İsteklerimizi sınırlandırmayalım…
O zaman göreceksiniz Rabbinizin size sağladığı kapasiteyi. Buna kendiniz dahi hayret edeceksiniz.
DENEYİN VE GÖRÜN…