Seçim çalışmalarını yürüten Kılınç, AA muhabirine, Mardin’de farklı etnik yapıların bir arada yaşadığını ve bu nedenle de seçim çalışmalarını 3 dilde yürüttüğünü söyledi.
Ensaf ve vatandaşlar ile Kürtçe, Türkçe ve Arapça sohbet ettiklerini ve sorunlarını bu şekilde dineldiklerini aktaran Kılınç, farklı dine mensup insanların da hassasiyetini gözettiklerini söyledi.
Seçilmeleri durumunda özellikle Meclis’te yemin konusunun kendilerini çok sorulduğunu belirten Kılınç, şöyle konuştu:
“Şu anki yemin CHP’nin iktidarı döneminde hazırlanmıştı. Bu metinin demode olduğuna inanıyoruz. Herkes inandığı değerler üzerinden yemin etmesinden yanayız. Bunu mücadelesini vereceğiz mecliste. Hırıstiyan bir vekil İncil’e, Müslüman vekiller Kur’an’a, laikler ve diğer guruplar inandıkları değerler üzerinden yemin etsin ki, ülke hizmetine daha faydalı olsunlar. Bu konuda yemin ettiklerinde yeminlerine bağlı kalırlar.”
Kılınç, 6-8 ekim olaylarında yaşanan vahşetin bölge halkını çok etkilediğini ve derin izler bıraktığını belirtti.
6-7 Ekim olaylarında gençlerin vahşice katledildiğini ve Kur’an- Kerim’in yakıldığını ileri süren Kılınç ,”Yaşanan vahşet bölgeyi Kobani’den daha fazla mağdur etti. Biz, bu vahşeti yüksek sesle dile getireceğiz. Halkımız, bu vahşetin hesabını 7 Haziran seçimlerinde göreceğine inanıyoruz. Bu vahşeti yaşatanları meclis dışında bırakacaklarına inanıyoruz. Bölgede yaşanan maddi zararların karşılığı verildi. Bölgede 60’a yakın can kaybı oldu. Onların telafisi mümkün değildir. Bazı kesimler gözaltına alındı. Ama insanları sokağa döken ve suça teşvik edenler hakkında bir soruşturma açılmadı. Açılan soruşturmaya da dahil edilmedi. Seçildiğimiz takdirde biz, bunun mücadelesini vereceğiz. Tekrar o olayların yaşanmaması için her türlü hassasiyetleri Mecliste yürüteceğiz.”
Kılınç, ayrıca bölgedeki olaylarda Hüda Par’ın ve muhafazakar kesimlerin tüm saldırı ve baskılara rağmen düsturunun ve sağduyusunun herkes tarafından da takdirle karşılandığını kaydetti.
– “Gayri Müslimlerin de sesi olacağız”
Kılınç, İslami bir terbiyenin geleneğiyle büyüdükleri için herkesin dini hassasiyetine hürmet ettiklerini dile getirdi.
İslami hakimiyeti olmadığı için Müslümanlar kadar ülke içinde yaşayan diğer kesimlerin de zulme maruz kaldıklarını aktaran Kılınç, hiç kimsenin zulme maruz kalmaması için mücadele edeceklerini söyledi.
Kılınç, şöyle konuştu:
“İslam, onlara her türlü güvenceyi sağlamıştır. Bizim de referansımız İslam olduğu için Meclis’te gayrimüslimlerin de sesi olacağız. İslam tarihinde Müslümanlar’a sağlanan can, mal, namus ve din güvencesi gayri Müslimlere de sağlanmıştır. Biz de, inşallah seçildiğimiz takdirde gayri Müslimlere yapılan zulümleri kendimize yapılmış gibi gayri Müslimler’in de sesi olacağız. Sadece söylem değil, gerekli adımlar ne ise onları atacağız. Eğer halkımız bizi meclise gönderirse Hırıstiyanların da, Yahudiler’in de, gayri Müslimlerin de insani ve dini haklarını savunacağız. Tabi bu bir seçim kampanyası olarak algılanmasın. Biz, eskiden beri gayri Müslimler’in haklarını savunuyoruz.”