Mardin Artuklu Üniversitesi, Risale Akademi ve Akademik Araştırmalar Vakfı “Bölgesel ve Küresel Barış İçin İman ve Hürriyet Sempozyumu” düzenledi.
Dün başlayan sempozyumun açılış programında Bediüzzaman Said Nursi’nin talebesi Mehmet Fırıncı, Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, Risale Akademi Kurucu üyesi Dr.İsmail Benek ve AKAV Başkanı Doç. Ali Osman Alakuş konuştu.
Açılış konuşmasını Prof. Dr. Bilal Sambur, “Özgürlük olmadan iman mümkün mü” ve Doç. Dr. Ahmet Yıldız ise “Said Nursi ve Liberal Hürriyet Anlayışı” konusunda yaptı. Açılış konuşması çerçevesinde kürsüye gelen Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak da iman ve hürriyetin önemini ve bu iki kavramın birbiriyle bağını ele aldı. Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak: İnsanları eğer bir değişime götüreceksek, İmanın ve oradan da Hürriyetin tadına varmasını sağlamamız lazım. Mevlana Hazretlerinin söylediği gibi ”Gerçeğin tadına varan er kalender tacına da aldırış etmez. Ne altına aldırış eder ne de kalender tacına diyor.” Altının kölesi olan Gümüşün kölesi olan dünyanın kölesi olan insanlar gerçekten hür olamazlar. Hür olmayan insanların da barışa hizmet etme şansı yoktur. Hürriyetin anahtarı da dediğim gibi imandır, Onun için İman ile Hürriyeti birbirinden ayırmakta mümkün değildir.
Prof. Dr. Musa Kazım Yılmaz: İman ve Hürriyet sempozyumu çok önemli bir kavram aslında iki açıdan önemli birisi İman bir defa İnsanın kişiliğini oluşturan bir değerdir. Yani Bediüzzaman’ın bir sözü var der ki ”iman insanı insan eder. Belki İnsanı sultan eder” dir. Yani bir defa insanı insan eden bir değerdir. Öbür tarafta da bir çelişki gibi görünse bile insanın Allaha olan imanında ve ona kul olmasında özgürlüğüne kavuşmasıdır.
Gazeteci Hüseyin Yılmaz: İman ve Hürriyet sempozyumunun Mardin gibi bir şehirde yapılıyor olması bölge açısından Türkiye açısından ciddi bir mana ifade eder diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye’nin temel sıkıntılarının başında geldiğini düşündüğüm Hürriyet ve İstibdat meselesinin zihinlerde mutlaka doğru tespit edilip ona göre çözümlerin teklif edilmesi gerekiyor. Eğer biz istibdattan uzaklaşıp meşru manada Hürriyeti güçlendiremezsek Türkiye’nin her tabakasında her sınıfında ve her yerinde problemlerimizin artarak devam ettiğine şahit olacağız. Çözüm süreçleri, Kürt Meselesi yakın geçmişteki problemlerimizin bir yerde birbirimizi anlamaya, bir yerde birbirimize hürriyet içinde şefkatle, merhametle mukabele edip muamele etmemize bağlı.
3 gün sürecek sempozyum Pazar (Yarın) kapanış oturumu ve sonuç bildirisinin okunmasıyla son bulacak.