
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Kızıltepe Adliyesi önünde açıklama yapan Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi, bölgedeki kadınların adalete erişimindeki yapısal engellere dikkat çekti.
Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Kızıltepe Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal ve hukuki bir insan hakkı ihlali olduğu vurgulandı.
Baro temsilcileri, devletin kadınları şiddetten koruma yükümlülüğünün Anayasa, Türk Ceza Kanunu, 6284 sayılı Kanun ve uluslararası sözleşmelerle açıkça düzenlendiğini hatırlattı. Türkiye’nin dört bir yanında her gün yaşanan şiddet olaylarının ve cezasızlık politikalarının kadınların yaşam hakkını tehdit ettiğine dikkat çekildi.
“Cezasızlık şiddeti besliyor”
Açıklamada, şiddet vakalarının etkin biçimde soruşturulmaması, koruma tedbirlerinin gecikmesi veya uygulanmamasının risk alanlarını büyüttüğü ifade edildi. Kadın hareketinin simgelerinden Mirabal Kardeşlerin 1960’ta katledilmelerinin, 25 Kasım’ın dünya kadınları açısından bir mücadele gününe dönüşmesinde önemli bir dönüm noktası olduğu belirtildi.
Mardin Barosu yetkilileri, özellikle bölgedeki kadınların sosyo-ekonomik zorluklar, erken yaşta ve zorla evlilikler, töre ve namus cinayetleri, kırsalda adalete erişimde yaşanan engeller, göç ve yoksulluk gibi nedenlerle şiddet karşısında daha kırılgan hale geldiğini dile getirdi.
“Kadınların adalete erişimi güçlendirilmeli”
Kadın Hakları Merkezi’nin sahada karşılaştığı sorunlar arasında; koruma taleplerinin gecikmesi, şikâyet sürecinin sosyal baskılar nedeniyle sürdürülememesi, kırsal mahallelerde kolluğa erişimde kısıtlılık, sığınma evi kapasitesinin yetersizliği ve kurumlar arası koordinasyon eksikliği bulunduğu aktarıldı.
Bu yapısal sorunların kadınların yaşam hakkını doğrudan tehdit ettiği belirtilen açıklamada, 6284 sayılı Kanun’un ve uluslararası normların bağlayıcı olduğunun altı çizildi.
“Bu bölgenin kaderi olmayacak”
Açıklamada, “Kadına yönelik şiddet bu bölgenin kaderi değildir, olmayacaktır. Hiçbir gelenek, kültür veya aile baskısı şiddeti meşrulaştıramaz” denildi.
Baro, özellikle Kızıltepe, Nusaybin, Derik, Mazıdağı ve kırsal mahallelerde kadınların adalete erişimini güçlendirmeyi öncelikli hedef olarak belirlediğini duyurdu. Kadınların dili, kimliği veya ekonomik durumu ne olursa olsun eşit haklar temelinde korunması gerektiği vurgulandı.
“Yalnız değilsiniz”
Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi, şiddete maruz kalan kadınlara hukuki destek sunmayı, farkındalık çalışmalarını artırmayı, kurumlar arası işbirliğini güçlendirmeyi ve bölgeye özgü çözüm mekanizmaları üretmeyi sürdüreceklerini açıkladı.
Açıklama, “Bu kadim şehirde yaşayan tüm kadınlara sesleniyoruz: Yalnız değilsiniz. Bu mücadelede yanınızdayız. Kadına yönelik şiddet son bulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” sözleriyle sona erdi.