Sonbahara girilmesiyle birlikte mevsim geçişlerin yaşandığı bu dönemlerde aktarların yolu tutulmaya başlandı. Aktar Remzi Yağmurcu, bu dönemde bağışıklığı güçlendirmek için tüketilmesi gereken şifalı bitkiler hakkında bilgi verdi.
Havaların bir ısınıp bir soğuyarak kışa hazırlandığı sonbahar dönemi, insan sağlığı açısından önemli riskler barındırıyor.
Mevsim geçişlerinin kendini gösterdiği bu dönemde, yavaş yavaş aktarların kapısı çalınmaya başlandı.
37 yılı aşkın aktarcılık yapan Remzi Yağmurcu, bu tür geçişlerde tüketilmesi gereken şifalı bitkiler hakkında İLKHA muhabirine önemli değerlendirmelerde bulundu.
Aktar Yağmurcu, mevsim geçişlerinde başta adaçayı, yarpuz, gülhatmi ve papatya çayı gibi şifalı bitkilerin bağışıklık sistemini güçlendireceğini belirtti.
“Mevsim geçişlerini atlatmak için şifalı bitkiyi kullanmak gerekir”
Mevsim geçişlerde tüketilmesi gerekenler ve oluşabilecek hastalıklara dikkat çeken Yağmurcu, “Mevsim geçişlerini atlatmak için şifalı bitkiler kullanmak, hastalıklara karşı bir nevi kalkan görevi görecektir. Adaçayı, hem ağız boğaz iltihaplarında hem de normal akıntıları bertaraf etmede etkilidir. Ayrıca onu kaynar suyun içine bırakarak, buharı ile nezleyi atlatmak için de tüketilebilir. Diğer şifalı bitkilerden yarpuz otunu sütle kaynatıp içebiliriz. Aynı şekilde gülhatmi bitkisi de insana bu tür durumlarda mükemmel bir fayda sağlar. Bununla beraber papatya çayı da demlenerek tüketilebilir. Bu gibi geçişlerde önerilen şifalı bitkiler tüketilirse, en azından kişi kendisini hastalıktan muhafaza etmiş olacak. O geçişlerde de insanlarda baş ağrısı, nezle, burun akıntısı ve boğaz enfeksiyonu çok fazla görülmekte. Bunu da engelleyen en önemli şifalı bitkilerden başta adaçayı, papatya ve yarpuz kullanılabilir.” şeklinde aktardı.
Hastalık hususunda Hazreti Muhammed Aleyhisselam’ın önemli tavsiyelerine değinen Yağmurcu, “Hastalıklardan korunmak için Peygamber Efendimiz Aleyhisselam’ın tavsiyeleri var. Kişi kendi sağlığını korumak için, tedbir alması lazım. Çünkü Hazreti Resulullah Aleyhisselam, ‘Maişetin yarısı tedbir almaktır’. demiştir. Mevsim geçişlerinde ‘Nasıl olsa benim bünyem kuvvetlidir’ düşüncesiyle işi basite almak tabii ki doğru değildir.” dedi.
Yağmurcu, “Mevsim geçişlerinde ister istemez aktarlarda bir hareketlenme söz konusu oluyor. Bilinçli ve güvenilir aktarlara gitmek en doğrusudur. Her aktara gitmek ile her zaman iyi sonuçlar alınamayabilir. İşin ehline, güvenilir ve işi bilen kişilere gitmek lazım. Bu geçiş, yaklaşık olarak bir aya kadar sürebilir.” şeklinde konuştu.
Yağmurcu, ifadelerini şöyle sürdürdü: “Bu konuda hem aktarların hem de doktorların da bir fonksiyonu vardır. Her ikisini de dengede tutmak lazım. Bazen acil işlerde tabi ki doktora başvurulur ama basit rahatsızlıklarda, tamamlayıcı tedavi olarak alternatif tıbbın vermiş olduğu tedavileri uygulamak gerekir. Rabbim tüm mazlum ve masum insanları ferahlığa eriştirsin. Özellikle Filistin’deki Gazze halkının Rabbim onların içinde bulundukları zorluğu feraha erdirmesini niyaz ediyorum.” (İLKHA)