
Nerden başlasam? Nereden dokunsam kelimelere? Hangi halimizin tercümesini yapsam? Sahi biz kimiz? Neyiz? Neyin derdinde, neyi dert edindik?
Yığınla soru işaretleri, yığınla acabalarla boğuşup durmaktan başka ne yaptık/yapabildik? Utancımızdan artık dua edecek cesaretimizi de kaybettik. Hangi yüzle ellerimizi açıp yaradandan isteyelim ki?
Utanıyorum çünkü bir yılı aşkın Filistinde soykırım yapılmakta ve hiç bir şey yapmamanın/yapamamanın utancı üzerimize zift gibi sinmiş durumda.
Utanıyorum çünkü onlar şehit edilirken bizler rahatımızdan ödün vermiyoruz. onlar filistinde her türlü zulme maruz kalırken bizler hayatın hangi lezzetini daha farklı nasıl tadarızın derdindeyiz.
Utanıyorum çünkü onlar yetim kalırken çocuklarımıza bir şeyi beğendirmemek akıl tutulması olsa gerek.
Utanıyorum Filiskindeki Müslümanlar yollara düçar olurken daha sofradan kalkmadan bizlerin yarın ne yiyeceğimizin endişesi telaşının tarifini yapacak varsa buyursun…
Utanıyorum şehit olan çocuğunu kucağından bırakmak istemeyen bir baba/annenin çaresizliği beynimi kemiriyor…
Utanıyorum tüm ailesini kaybetmesine rağmen toprağını terk etmeyen yiğitleri görürken…
Utanıyorum seyreden dünyanın çarkına takılmaktan dolayı…
Acziyetimizden dolayı izzetimizi kaybetme noktasına geldik. İslam ile şereflendiğimiz doğru lakin bu şeref uğruna hiç bir bedel ödemeden ölmekten korkuyorum/korkmalıyız. Bu izzetin kıymetini bilmek her Müslümanın boynunun borcudur. Eğer tedbirimizi almazsak namlunun bize döneceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Kâfirler işlerini yapıyor ya bizler ne yapıyoruz bunun bir hesabını tutmak gerekmiyor mu?
Kınamaktan bıktık. neyi kınıyoruz? Boş laf. Neredeyse her kullandığımız onların yani kapitalizm dininin yani kâfirlerin. Boykot ferdi olarak sizi rahatlatabilir lakin herkes tarafından yapılmıyorsa pek kayda değer olacağını düşünmüyorum. Kavli duadan ziyade fiili dua zamanı.
Utanıyorum Filistinde yatacak yerleri yokken bizler iki rekât namazı bile ihmal eder hale geldik…
Utanıyorum çünkü sofraya otururken şükretmeyi unuttuk.
Utanıyorum rahatımızdan ödün vermeyişimizden.
Utanıyorum onlar bu haldeyken bile iffetlerini korumaktan asla taviz vermezken bizim buralar göbekleri dışarıda gezenlerden geçilmiyor. Bu nasıl bir iğrençlik. Ahlak denen kelimeden eser yok. insan kutsal bir varlık lakin mayası bozuldumu iğrenç kokuyor…
Onlara acımıyorum bilakis onlara imreniyorum. Şerefleriyle şehit olurlarken bizler nasıl öleceğimizin kaygısını taşımalıyız, ya Allah bizden razı olmazsa?
Utanıyorum her gün ölüm haberlerini duyan bizlerin hayatında hiçbir değişiklik olmayışından…
Allah(c.c) bizleri de onları şereflendirdiği gibi şereflendirsin. Onun razı olduğu kulları arasına katsın. Her şeye rağmen umudumuzu yitirmeyeceğiz bu imanımızın bir göstergesidir. İnsanların yardımının tükendiği yerde Allah’ın yardımı başlar. Kâfirler hoşlanmasa da Allah nurunu tamamlayacağı garantisini unutmamak lazım. İmtihan dünya var oldukça devam edecek bir realite.
Ve unutmayalım ki imtihan inananlar için anlamlıdır. Cennete tabi olanlara selam olsun.
Şahsen ben utanıyorum ya sizler?..