
Bir takım insanlar vardır, her nedense utanma nedir hiç bilmezler. Onlara ne yaparsak yapalım, ne söylersek söyleyelim, ne edersek edelim hiç utanmazlar. Halkımızın deyimiyle; denizin bile ıslatamadığı kurbağanın yüzüne tükürmenin ne yararı olur ki? Hatta üstüne üstlük utanmadıkları yetmezmiş gibi, bir de pişmiş kelle misali tiksindirici bir biçimde sinsi sinsi sırıtmaları… Aman Allah’ım! Bu kadarına da tahammül etmek asla mümkün değildir!
Aptalı, görgüsüzü, cahili, inatçısı, tembeli, delisi, sahtekârı belirli bir yere kadar belki çekilebilir ama utanmaz insan hiç mi hiç çekilmez. Bunun da nedeni; utanmaz insanın neyi, nerede, nasıl yapacağı belli olmadığındandır. Çünkü utanmazlığını her yerde, her ortamda, herksin önünde sergilemekten çekinmez de ondan. Utanmayı bilmiyor ya bütün problem burada.
Hele hele bazı utanmazlar vardır ki bunların özürleri kabahatlerinden daha büyük olur. Bunlar, uyarılarımızı ve hatta kendilerine ettiğimiz hakaretleri tersyüz ederek sanki bir iltifatmış gibi algılarlar. Halkımızın deyimiyle utanmazın yüzüne tükürülünce utanacağına gözlerini yukarıya dikip: ‘Yağdırdığın rahmet için Yarabbi sana şükür!’ dermiş. Bu durum karşısında biz çileden çıkarız, ama onların umurunda bile olmaz. Biz onların adına utanırız ama onlar, hiç oralı dahi olmazlar. Belki de işin farkına hiçbir zaman varmadıklarındandır.
Aslında insandaki utanmazlık duygusu, direkt olarak beynin sağlık sorunlarıyla ilintilidir. Çünkü bir insan, eğer yaptığı hareketlerin toplumca nasıl karşılanacağını kestiremiyor, bunun doğuracağı sonucu mantığıyla tartamıyor, tenkitleri algılayamıyor, kendini kontrol altına alamıyor ve bir türlü davranışlarını sorgulayamıyorsa bu otomatikman beyindeki bir özürden kaynaklanmıyor da peki, nereden kaynaklanıyor? Öyle ya! Bir insanın davranış ve konuşmalarının tamamen beyinden idare edildiğini hepimiz biliyoruz, yine deli bir insanın deli olduğunu ilk etapta bize gösteren konuşma ve davranış kontrolsüzlüğüdür. Buradaki tek fark; deli adını verdiğimiz engelli veya hasta kişinin, beyinsel fonksiyonlarının tamamının, utanmaz insanda ise bu fonksiyonların sadece bir bölümünün iflas etmiş olmasıdır.
Yoksa beyninden sorunu olmayan bir insanın utanma duygusundan yoksun olabileceğini düşünmek dahi mümkün değildir. Kaldı ki bir bebeğin bile utandığı, nadiren de olsa görülen olaylardandır.

